METRİBOLONE (Oral Trenbolone)
Gönderilme zamanı: Pzt Tem 29, 2013 12:56 am
Karaciğerinizi ve böbreğinizi aynı anda bitirmek artık mümkün ! Şaka bir yana kulağa garip geliyor değil mi ? Karaciğer sorunu için oral steroid gerekirken böbrek sorunu için Trenbolone benzeri bir anabolizan gerekmekte. İşte Metribolone kimilerine göre dünyanın en güçlü anabolik ilacı bu iki organı da kısa sürede mahvedecek güce sahip bir ilaç. Kendisiyle kötü tecrübelerimiz mevcut
Ancak bu anabolik yapısı olarak mükemmel denebilecek bir donanıma sahip. İleride popüler olacağını düşünerek ufak tefek birşeyler yazmak istedim.
Methyltrienolone olarakta bilinir;aromatize olmayan kuvvetli bir androjenik ilaçtır ve kimyasal yapısı ''Trenbolone'' ile benzerlik gösterdiğinden ''oral trenbolone'' olarakta bilinir. Androjenik olarak kuvvetli olmasını sağlayan en büyük özelliği DHT'den bile daha güçlü şekilde androjen reseptörüne bağlanmasıdır. 25 mcg ile başlayan efektif dozajında bile ''metiltestostorone'' maddesinden tam 30.000 kat daha anabolik olduğu iddia edilmektedir.
Steroid uzmanlarından William Llewellyn ve Patrick Arnold bu maddenin gelmiş geçmiş en güçlü anabolik steroid olduğunu iddia etmektedirler. Bir diğer yandan hepatotoksi (karaciğer üzerinde bırakılan toksit,karaciğer toksitesi) oranı en yüksek ilaç olduğu da belirtilmektedir. Sporcularımızın daha iyi anlaması için ''oksimetalon'' nam-ı diğer Anapolon maddesinden bile kat be kat daha yüksek toksit etkisine sahip olduğunu söyleyebilirim. Karaciğere verebileceği zararın ne ile eş değer olduğunu şu örnekle açıklayabilirim : '' Metribolone maddesini günde 50 mg alırsanız ve 2 hafta kullanırsanız,günde 150 mg Anapolon ve 60 mg Halotestin'i aynı anda 4 hafta boyunca kullanmış gibi hasar verirsiniz karaciğerinize'' Evet,karaciğeri öldürme konusunda daha açık bir örnek olamazdı sanırım.
Spor branşlarında hemen hemen her türlü steroidin kullanımı geçmişten günümüze kadar yüksek oranlara ulaşsa da Metribolone maddesi henüz yeni yeni doping skandallarıyla anılmaya başlayan bir madde olarak dikkat çekmekte. 1990'lı yılların başından itibaren kullanıldığı düşünülse de (olimpik branşları kastediyorum,ülkemizde 2013 yılında da bilinmeyen bir ilaç) bu dönemlerde atletlerin doping testlerinde,ilacın hammaddesinin karışıklığından dolayı yakalanmadıkları tahmin edilmektedir. Söz konusu madde ile ilgili en büyük skandal 2008 yılında Pekin Olimpiyatları sırasında yaşanmış 11 Yunan Halterci ile 4 Yunan arazi sporcusu Metribolone maddesinden yakalanmışlardır. Pekin Olimpiyatlarıyla beraber özellikle Akdeniz ülkelerinde kullanımının sıklaşması dikkat çekmiştir.
Kombine olması konusunda henüz kesin bilgilere sahip değilim ama ''oral steroid ile kür olmaz'' mantığını bana ''Halotestin'' ile beraber aştırabilecek iki ilaçtan biri olabileceğini düşünüyorum ''Metribolone'' ilacının. Androjenik ve anabolik değerleri çok çok uç noktada,kullanımından sonra karaciğeri de böbreği de hasarsız bırakmak imkansız gibi. 50 gm günlük dozajın yukarısına çıktığını iddia eden herhangi bir yabancı sporcu görmedim ben şu ana kadar. Orjinalinin de bulunmasının bir o kadar zor olduğunu belirtelim.
Saygılarmla,lennox77

Methyltrienolone olarakta bilinir;aromatize olmayan kuvvetli bir androjenik ilaçtır ve kimyasal yapısı ''Trenbolone'' ile benzerlik gösterdiğinden ''oral trenbolone'' olarakta bilinir. Androjenik olarak kuvvetli olmasını sağlayan en büyük özelliği DHT'den bile daha güçlü şekilde androjen reseptörüne bağlanmasıdır. 25 mcg ile başlayan efektif dozajında bile ''metiltestostorone'' maddesinden tam 30.000 kat daha anabolik olduğu iddia edilmektedir.
Steroid uzmanlarından William Llewellyn ve Patrick Arnold bu maddenin gelmiş geçmiş en güçlü anabolik steroid olduğunu iddia etmektedirler. Bir diğer yandan hepatotoksi (karaciğer üzerinde bırakılan toksit,karaciğer toksitesi) oranı en yüksek ilaç olduğu da belirtilmektedir. Sporcularımızın daha iyi anlaması için ''oksimetalon'' nam-ı diğer Anapolon maddesinden bile kat be kat daha yüksek toksit etkisine sahip olduğunu söyleyebilirim. Karaciğere verebileceği zararın ne ile eş değer olduğunu şu örnekle açıklayabilirim : '' Metribolone maddesini günde 50 mg alırsanız ve 2 hafta kullanırsanız,günde 150 mg Anapolon ve 60 mg Halotestin'i aynı anda 4 hafta boyunca kullanmış gibi hasar verirsiniz karaciğerinize'' Evet,karaciğeri öldürme konusunda daha açık bir örnek olamazdı sanırım.
Spor branşlarında hemen hemen her türlü steroidin kullanımı geçmişten günümüze kadar yüksek oranlara ulaşsa da Metribolone maddesi henüz yeni yeni doping skandallarıyla anılmaya başlayan bir madde olarak dikkat çekmekte. 1990'lı yılların başından itibaren kullanıldığı düşünülse de (olimpik branşları kastediyorum,ülkemizde 2013 yılında da bilinmeyen bir ilaç) bu dönemlerde atletlerin doping testlerinde,ilacın hammaddesinin karışıklığından dolayı yakalanmadıkları tahmin edilmektedir. Söz konusu madde ile ilgili en büyük skandal 2008 yılında Pekin Olimpiyatları sırasında yaşanmış 11 Yunan Halterci ile 4 Yunan arazi sporcusu Metribolone maddesinden yakalanmışlardır. Pekin Olimpiyatlarıyla beraber özellikle Akdeniz ülkelerinde kullanımının sıklaşması dikkat çekmiştir.
Kombine olması konusunda henüz kesin bilgilere sahip değilim ama ''oral steroid ile kür olmaz'' mantığını bana ''Halotestin'' ile beraber aştırabilecek iki ilaçtan biri olabileceğini düşünüyorum ''Metribolone'' ilacının. Androjenik ve anabolik değerleri çok çok uç noktada,kullanımından sonra karaciğeri de böbreği de hasarsız bırakmak imkansız gibi. 50 gm günlük dozajın yukarısına çıktığını iddia eden herhangi bir yabancı sporcu görmedim ben şu ana kadar. Orjinalinin de bulunmasının bir o kadar zor olduğunu belirtelim.
Saygılarmla,lennox77